Son yıllarda iş dünyasında çeşitlilik, kapsayıcılık alanlarında yapılan pek çok çalışma olduğunu biliyoruz. Tüm bu çabaların olumlu sonuçlarını almaya başlasak da şirketlerde yönetimde, karar verici pozisyonlarda çalışan kadın sayısının maalesef hâlâ yeterli olmadığını görüyoruz. İş hayatına hazırlanmak için kendini geliştiren, kariyerinde ilerleme yolunda yoğun çaba gösteren, orta düzeydeki icra rollerinde başarılı olan kadınlar yönetim kurulu kademesinde hak ettikleri oranda temsil edilemiyor. Bu konunun çözümünün şirketlerdeki kültürün değişimiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. İnsan kaynakları uygulamalarının, çağdaş dünyanın değerleri ışığında cinsiyet eşitliğini gözeterek oluşturulması lazım. Yönetim kademesinde kadın temsilinin artması, toplumsal kalkınmayı da destekleyecektir. Ekonomiye yön veren sektörlerin, kadınların katkısıyla daha hızlı büyüme imkânına kavuşacağını pek çok araştırma da ortaya koyuyor. Uygulamalara bakarak da bunu görebiliriz; örneğin görev yapmaktan gurur duyduğum Param Grubu, kadın çalışan sayısı bakımından, teknoloji şirketlerinin ortalaması dikkate alındığında çok yüksek bir orana ulaştı. İnsan kaynağının yüzde 50’si kadın çalışanlardan oluşan Param’ın büyüme başarısında, bu eşitlikçi bakış açısının önemli rolü oynuyor. Tıpkı Param gibi diğer şirketler de benzer uygulamalar yaparak, ön yargıların kırılmasına ve genel kabul görmüş sistemin değişmesine katkıda bulunabilirler. Toplumun kadın ve erkeğe biçtiği rolleri bugünden yarına dönüştürmek kolay olmayabilir ama şirketlerde veya kurumlarda çok sesliliği sağlayabiliriz. Böylece daha fazla rol model olan kadın liderle gençlere ilham verebiliriz.
Pozitif ayrımcılık mı? Cinsiyet eşitliği mi? Ya da…
Toplumsal yaşamda ve iş yaşamında kadınlara ayrıcalık tanınmasını amaçlayan “pozitif ayrımcılık” kavramı değerli bir kavram olsa da eşitliğin ön plana çıkarılmasının daha önemli olduğunu düşünüyorum. Sonuçta kadın veya erkek hepimiz iş sahibi olma, kendimizi geliştirme yolunda aynı adımları atıyor, aynı okullardan mezun oluyoruz. Burada bir eşitlik varsa iş fırsatlarında da eşitliğe sahip olmayız. İşe alımlarda ve terfilerde hakkaniyetin gözetildiği, cinsiyet eşitliğine özen gösterilen bir kültürü hep birlikte büyütmemiz gerekiyor.